All fields are required.

Close Appointment form

Diyabet Tedavisinde Yapay Pankreas

Cambridge Üniversitesi’nde Dr. Hood Thabit ve ekibi tarafından gerçekleştirilen küçük ölçekli bir ön çalışmada; kapalı devre insülin sistemi (yapay pankreas), hastanede yatan tip 2 diyabet hastalarının tedavisinde kullanıldı. Yapay pankreas sisteminin kullanıldığı grupta kan şekeri kontrolü, deri altına insülin iğnelerinin uygulandığı hasta grubuna göre daha iyi düzeyde sağlandı. Araştırmada herhangi olumsuz bir etki gözlenmedi.

yapay-pankreasThabit ve ekibi, tip 1 diyabet hastalarında on yılı aşkın bir süredir başarılı “yapay pankreas” sistemi çalışmaları yapmaktaydı. ABD’de bu sistemin resmen onaylanmasına oldukça yaklaşılmıştı. Thabit ve meslektaşları, sistem ile ilgili olarak, tip 2 diyabet hastalarına yönelik çalışmalar da yapmışlardı. Sunulan bu çalışmada; ayak ülseri ile ilişkili sorunlar nedeniyle kısa süreli olarak hastanede yatan tip 2 diyabet hastaları seçilerek iki gruba ayrıldı. Yapay pankreas sisteminin kullanıldığı grup, insülinin hemşireler tarafından standart şekilde deri altına uygulandığı diğer bir grup ile karşılaştırıldı. Çalışma, 72 saat boyunca sürdürüldü.

Her iki grupta da 20’şer hasta yer aldı. Hastalar obezdi ve genel vücut kitle ortalaması 33’tü. Yaş ortalaması ise 69’du. Hastaların ortalama HbA1c düzeyi %8.8, diyabet süresi 16 yıl ve insülin kullanma süresi de 9 yıldı. Yapay pankreas grubuna, günde bir kez insülin glarjin (çalışma öncesi dozun %20’si kadar) ek olarak uygulandı. Tüm hastaların yarısı metformin, %20’si sülfonilüre, %15’i GLP-1 alıcısını uyaran ilaç tedavisi almaktaydı.

Yapay pankreas sistemi bazı cihazlardan oluşuyordu. Tüm cihazlar CE-işareti taşımaktaydı. Sistemde yer alan cihazlar şöyleydi:

  • Sürekli glukoz takip sistemi: Alıcıya dakikada bir otomatik olarak kan şekeri ölçümü sonucunu göndermekteydi.
  • Alıcı: Şeker düzeyi ile ilgili bilgiyi android tablete ulaştırıyordu.
  • Android tablet: Hasta yatağının kenarındaki bir direğe sabitlenmişti. Bilgi akışından  sonra kablosuz olarak insülin pompasına sinyal gönderiyordu.
  • DANA Diabecare R (insülin pompası): Sinyal ile bağlantılı olarak 12 dakikada bir insülin pompalıyordu.

Kan şekeri kontrolü hedefi, kan şekerinin 100-180 mg/dL arasında seyretmesi şeklinde tanımlanmıştı. Yapay pankreas sistemi kullanan grupta, kan şekerinin hedeflenen aralıkta kaldığı süre %61’di. Bu oran, diğer grupba göre %23 daha fazlaydı. Yapay pankreas grubunda hedefe ulaşılan süre; geceleri %30, gündüzleri ise %20 oranında daha uzundu.

Dr. Thabit; yapay pankreas ile ilgili ek çalışmalar da yapılacağını belirtti ve şunları söyledi: “Yapay pankreas sisteminin gelecekte, kalp krizi ya da inme gibi rahatsızlıklar için hastaneye yatırılan ve kan şekeri kontrolünü sağlamanın çok önemli olduğu diyabet hastalarında da kullanılacağını gözümünüzün önüne getirebiliyoruz. Bu çalışma, kliniklerde yatan ve insülin tedavisi alan tip 2 diyabet hastalarının, yemek zamanı duyurusu yapılmadan yapay pankreas sistemi kullanmasının uygun ve güvenli olduğunu göstermiştir. Sistem özellikle, yeterli tedavi alamayan hasta grupları için önemlidir. Ayrıca, hastane çalışanlarının yükünü de azaltmaktadır.”

Kaynaklar

  1. American Diabetes Association 2016 Scientific Sessions; June 11, 2016; New Orleans, Louisiana. Abstract 84-OR
  2. http://www.medscape.com/viewarticle/865143?src=wnl_edit_tpal#vp_2 (Marlene Busko – Erişim tarihi:03.10.2016)