Kalp Krizi Geçiren Diyabet Hastaları Çok Daha Dikkatli Olmalı
Yeni yayımlanan bir çalışmaya göre; diyabeti olan bireylerin kalp krizinden sonra ölüm riski, diyabeti olmayanlara göre %50 daha fazla. İngiltere’de yapılan çalışmanın, bu alanda yapılan en geniş çalışma olduğu belirtildi.
Çalışmada; kalp krizi geçirmiş 700 bin civarında hasta, uzmanlar tarafından incelendi. Çalışma süresi içinde bu hastaların %28,4’ü kaybedildi. Kalp krizi sonrası ölüm, ortalama 2,3 yıl içinde görülmekteydi ve bu bireylerin yaklaşık beşte birinde diyabet bulunmaktaydı. İngiltere’deki Leeds Üniversitesi’nden Dr. Chris Gale, sonuçların kalp krizi geçiren diyabet hastalarında uzun vadeli bir risk anlamına geldiğini ifade etti. Gale, sözlerine şu şekilde devam etti: “Günümüzde kalp kirizi sonrası hayatta kalan birey sayısı çok; ancak kalp krizi geçirmiş olan diyabet hastalarında, uzun vadeli etkilere dikkat etmemiz gerekir. Diyabet varlığında, kalp-damar sorunları açısından yüksek risk söz konusudur ve yoğun bir tedavi alınması gerekir.”
Diyabet hastalarında damarsal sorunlar ve kalp yetmezliğine daha sık rastlandığı belirtiliyor. Araştırıcılara göre; kalp krizi geçiren diyabet hastalarında, yüksek ölüm riski uzun yıllar boyunca devam ediyor. Dr. Gale; kalp-damar hastalıkları tedavisinde kullanılan ilaçların, diyabet hastalarında, diyabeti olmayanlara benzer şekilde bir etki gösterip göstermeyeceğinin incelenmesi gerektiğini belirtti ve ekledi: “Örneğin diyabetlilerde, aspirin etkisine karşı bir direncin olduğuna dair bazı çalışmalar var. Kalp krizi geçiren diyabet hastalarının, daha sonraki tedavilerini nasıl yaptırdığı ve hangi branşlara başvurduğu da araştırılması gereken bir başka konu. Kardiyologlar, aile hekimleri ve diyabet uzmanları arasındaki işbirliği güçlendirilmeli ve yüksek risk taşıyan bireylerde, mevcut ilaçların en etkili şekilde kullanıldığından emin olunmalı.
Uzmanlar yaptıkları açıklamada şu noktaların altını çizdi: “Kalp kirizi geçiren diyabet hastalarının tedavisinde; kan şekeri, kolesterol ve kan basıncı iyi bir şekilde kontrol edilmelidir. Hastaların doğru ilaçları, uygun bir şekilde kullanmaları sağlanmalıdır. Kilo verme, egzersiz yapma ve sigarayı bırakma gibi yaşam tarzı değişiklikleri de gerçekleştirilmelidir. Britanya Kalp Vakfı yöneticilerinden Dr. Mike Knapton ise “Bu araştırma diyabeti olan bireylerde, kalp hastalığını önlemek için yeni yollar bulmamız gerektiğini gösteriyor. Kalp krizinden sonra hayatta kalma şansınız artırmak için yeni tedaviler de geliştirmeliyiz.” şeklinde konuştu.
*Kalp krizi: Kalp kasına oksijen ve besin maddeleri taşıyan damarlar tıkandığında kalp kası beslenemez, bu durum uzun sürerse dokular ölür, kalbin çalışması bozulur. Yayında akut miyokard enfarktüsü şeklinde tanımlanmıştır.
KAYNAK: Journal of Epidemiology Community Health, June 2016.