Pre-diyabet, yani gizli şeker kandaki glukoz seviyesinin normalin üzerinde seyrettiği, ancak tanı ve gerekli tedbirler alınmazsa tip 2 diyabete yol açılabilecek bir durumdur.
Normalde açlık kan şekerinin 110 mg/dl’nin altında olması gerekir. Açlık plazma şekerinin 110 mg/dl üzerinde; fakat 126 mg/dl altında olması “Bozulmuş Glukoz Toleransı” olarak tanımlanır. Bu durumdaki kişilerin gün boyu kan şekerleri normaldir ve diyabetin klasik bulguları görülmez. Bununla birlikte Tip 2 diyabet için en riskli grupta olduklarından, yaşam biçimlerini yeniden düzenlemeleri gereklidir.
Diyabette erken teşhisin, vücutta geri döndürülemeyecek bir hasarın oluşmaması bakımından hayati öneme sahip olduğu düşünülürse, gizli şeker aşamasında alınabilecek tedbirlerin önemi daha iyi anlaşılabilir. İşte bu yüzden ABD’de geçtiğimiz günlerde hayata geçirilen ve gizli şeker dönemi ile ilgili farkındalık yaratma ve hastalarla doktorlar arasında kesintisiz ve sağlıklı bir ilişki kurmayı hedefleyen sosyal sorumluluk projesi, diyabetle mücadelede kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Amerikan Diyabet Derneği (ADA), Amerikan Tıp Cemiyeti (AMA) ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından yürütülen proje, TV ve radyo reklamları ve interaktif mobil mesaj gibi değişik bilgilendirme yöntemlerini bünyesinde barındırıyor. Sosyal sorumluluk projesinin internet sitesinde ise insanların diyabet hastalığına yakalanma riskini belirlemelerini sağlayacak kısa bir test, yaşam tarzı değişiklikleri için çeşitli öneriler ve CDC’nin Ulusal Diyabet Önleme Programı’nın (DPP) internet sitesine ulaşımı sağlayan bağlantılar yer alıyor.
AMA Başkanı Andrew Gurman sosyal sorumluluk projesinin amacını şöyle özetledi: “İnsanları TV ve radyo reklamları veya mesajlar vasıtasıyla bu sosyal sorumluluk projesinden haberdar etmeyi ve projemiz için hazırladığımız internet sitesini ziyaret etmelerini hedefliyoruz. Böylece, basit bir test vasıtasıyla risk altında olup olmadıklarını görebilecekler. Eğer risk altında iseler, vakit geçirmeden uzman hekimlere başvurarak ölçümlerini yaptırmalarını ve gerektiği takdirde tedaviye başlamalarını tavsiye ediyoruz.” Dr. Gurman, projenin bir diğer amacının doktorlar ve hastalar arasındaki ilişkiyi ve güveni sağlamlaştırmak ve geliştirmek olduğunu da sözlerine ekledi.
Doktorlar İçin Daha Fazla Kaynak, Hastalar İçin Daha Fazla Destek
AMA’nın internet sitesinde sosyal sorumluluk projesi kapsamında doktorların kullanımına sunulan pek çok kaynak yerini almış durumda. Hem proje, hem diyabet hastalığı hem de gizli şeker dönemi hakkında bilgilendirme amaçlı broşürler, takip çizelgeleri, CDC’nin bilgilendirme formları gibi pek çok kaynağa site üzerinden rahatça erişilebiliyor.
Dr. Gurman, doktorların bu kadar kapsamlı dokümanlara ve erişim ağına sahip olmadıklarına dikkat çekerek yaptıkları bu iş birliğinin muazzam bir fırsat olduğunun altını çizdi. Dr. Gurman sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bu projenin belki de en önemli faydası, diyabet ile mücadelede çok kritik bir öneme sahip merkezlerin sosyal güvence kapsamına alınmasına yönelik AMA ve diğer kuruluşların başlattığı hukuki mücadeleye katkısı olacak. Böylece, insanlar bu merkezlerin diyabetten korunma konusunda ne kadar önemli olduğunu fark edeceklerdir.”
Editör’ün Notu: DPP (Diabetes Prevention Program: Diyabeti Önleme Programı) ve DPS (Diabetes Prevention Study: Diyabeti Önleme Çalışması) yıllar önce binlerce gönüllü üzerinde yapılmış ve sonu hüsran ile sonuçlanmış araştırmalardı. Bu programların ve çalışmaların başarı oranı sadece %2’dir. Gıda firmalarına, şehir planlarına ve otomativ sektörüne müdahale edilmedikçe bu tür çalışmalar hep başarısız olacaktır. Birileri de yapılan bu çalışmalar sayesinde göz boyamaya ve ceplerini doldurmaya devam edecektir.