ABD’de yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre; orta yaşlarda kilo vermiş olmak, ilerleyen yaşlarda zihinsel faaliyetlerde gerilemeye neden olabiliyor.
Mayo Klinik’ten Dr. Rosebud Roberts ve ekibi tarafından yapılan bir çalışmada; zihinsel bozuklukların, geçmiş yıllarda kilo kaybeden yaşlılarda daha belirgin olduğu ortaya konuldu. Dr. Roberts çalışma ile ilgili yaptığı açıklamada: “Daha önceki birçok araştırma, kilo kaybının bunama ile bağlantılı olduğunu gösteriyor; ancak biz hafif dereceli zihinsel bozuklukla bir bağlantı olup olmadığını da araştırdık. Sonuçta, orta yaşta kilo kaybıyla zihinsel bozukluk arasında, kilo kaybına bağlı net bir bağlantı saptadık. Bu da, zihinsel sorunlara yönelik engelleyici çözümler bulmamız konusunda önemli ipuçları sunuyor.” dedi.
Uzmanlar, yapılan açıklamalarda; kilo kaybı ile zihinsel faaliyetlerde gerileme arasında bir neden-sonuç ilişkisinden kesin olarak söz etmezken, eldeki bulgulara dayanarak tavsiyede bulunmanın zor olduğunu ifade ettiler. Ama, orta yaşlı bir kişide belirgin bir kilo kaybı varsa; bu kişilerin kavrama yetilerini izlemenin ve sağlıklı diyet-egzersiz gibi yaşam tarzlarında, zihinsel yetileri koruduğu düşünülen değişimler önermenin daha uygun olabileceği de ileri sürüldü.
Çalışmada 70 yaş ve üzeri, zihinsel olarak sağlıklı bin 985 katılımcı izlendi ve ortalama 4,5 yıl boyunca, her 15 ayda bir kavrama yetileri incelendi. Buna ilaveten, tıbbi bir kayıt-bağlantı sistemi kullanılarak, katılımcıların orta yaşlardaki maksimum kiloları, geriye dönük olarak elde edildi ve karşılaştırmalar yapıldı.
Yaklaşık beş yıllık sürede, bin 895 katılımcının 524’ünde (%28), hafif bilişsel bozukluk tespit edildi. Bilişsel bozukluğu olanlarda, sağlıklı kalan diğer bireylere göre, orta yaşlardan itibaren her on yıl için, ortalama kilo kaybının daha fazla olduğu görüldü. Ayrıca, her on yıldaki 5 kiloluk kaybın, bilişsel bozukluk riskinde %24’lük bir artışa neden olduğu tespit edildi.
Dr. Roberts, çalışma ile ilgili son olarak şunları söyledi: “Bilişsel bozukluğun bunama için bir risk faktörü olduğunu biliyoruz; ancak hafif bilişsel bozukluğu olan herkes bunamıyor. Şu an hafif bilişsel bozukluğu olan hastalara ve fazla kilo verenlerin bunama riskinin daha yüksek olup olmadığına bakıyoruz. Analizler devam ediyor; ancak ön sonuçlar bu ihtimale işaret ediyor.”
Çalışmayı destekleyen kuruluşlar
ABD Milli Sağlık Enstitüsü
Mayo Klinik Medikal Eğitim ve Araştırma Vakfı
Abigail van Buren Alzheimer Hastalığı Araştırma Programı
Mayo Klinik ve Dönüşümsel Bilimler Merkezi Bilim Ödülü
Dönüşümsel Bilimleri Geliştirme Ulusal Merkezi (ABD Milli Sağlık Enstitüsü’nün parçası)
KAYNAK: JAMA Neurology, Şubat 2016.
Editör’ün Notu: Bu durumu açıklayabilecek iki teori var:
Bunlardan ilki; yaşlılık anoreksisi. İnsanlar yaşlandıkça daha az yemek yerler. Beyinde; beslenmeyi düzenleyip, yeme isteğini etkileyen ve yaşla birlikte değişen bir faktör olduğu düşünülüyor. Bu süreç, zihinsel yetileri de bir şekilde etkiliyor olabilir.
Bir başka ihtimal de; bu bağlantının kokuyla ilgili olması. Yaşlandıkça koku duyumuz azalır ve bu da daha az yemeyle bağlantılıdır. Koku, tat almayla ilişkilidir ve yemenin önemli bir kısmıdır. Koku duyusu kaybı Alzheimer ile ilişkilendirilmiştir ve beyindeki koku duyusunu kontrol eden alanların, erken dönem Alzheimer hastalığıyla ilgili olabileceği düşünülüyor.
Bu çalışmayla ilgili en önemli nokta; kilo kaybının bilerek mi, yoksa istem dışı mı geliştiğidir. Örneğin, şekeriniz çok yüksekse ya da sigara içiyorsanız; istem dışı kilo kaybı yaşarsınız. Ama hem şeker hastalığı hem de sigara, zihinsel işlevleri ciddi anlamda olumsuz etkileyen faktörlerdir. Neticede, tüm sağlık camiasının, yaptıkları uygulamaları uzun vadeli olarak düşünmeleri gerektiği gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıştır.