ABD hükümeti geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada; yiyeceklerin hazırlanması sırasında eklenen şeker ile alınan kalorinin, günlük toplam kalori miktarının %10’unu geçmemesi gerektiğini belirtti. ABD hükümeti, ilk kez belirli bir sınırlama önerisi yaptı. Bu sınır, ortalama bir Amerikalının şeker tüketimini üçte bir oranında azaltması anlamına geliyor. Tüketimi yüksek olan ergenlerinse, daha da fazla azaltma yapmaları gerekecek.
15-21 Ocak tarihleri arasında, ABD’de yaşayan bin 883 erişkinin dahil edildiği araştırmada; anket yolu ile katılımcılara, şekeri kısıtlama yönündeki çabaları ile ilgili sorular soruldu. Katılımcıların %58’i, son bir ay içerisindeki beslenmelerinde, şekeri kısıtlamaya çalıştıklarını belirttiler. Katılımcıların yaklaşık yarısı; kalori, tuz ve doymuş yağı kısıtlamaya çalıştıklarını ifade ederken; %40’lık bir kısım da karbonhidratları kısıtlamaya çalıştıklarını belirtti. Ortaya çıkan sonuç, obeziteyle ilgili endişelerin kişilerin günlük hayatlarına olumlu yansıması olarak kabul edildi ve şeker ile savaşın sadece soda ve şekerleme ile sınırlı kalmayıp; tahıl gevreği ve makarna gibi paketlenmiş gıdaları da kapsamaya başlamasının sevindirici olduğu ifade edildi.
ABD’de yürütülen araştırmanın devamında, Google’daki arama eğilimleri ile ilgili verilere bakıldı. İncelemeler sonrasında; “şeker ilavesi” teriminin yükseliş gösterdiği tespit edildi. 2004’ten itibaren tarandığında, en fazla aramanın geçtiğimiz ay yapıldığı görüldü. Bunlara bağlı olarak çoğu şirket, tüketiciler için daha az şeker içeren seçenekler sunmaya başladı. ABD Market Ürünleri Üreticileri; 2012-2013 yılları arasında, şirketlerin 5 bin 500’den fazla gıdadaki şeker ve karbonhidrat içeriğini azaltığını bildirdi. Mağazalardaki şeker satışları 2015 yılında, bir önceki yıla göre, yaklaşık %4 düştü. Bu düşüş, 2011 yılından beri devam ediyor.
Ürün etiketlerini dikkatlice okumak önemli
ABD’nin Alabama eyaletinde yaşayan ve kamuoyu araştırmasına katılan 20 yaşındaki Austin Dennis; bir yıl önce kilo verme yönünde çaba harcamaya başladığını ifade etti ve şunları söyledi: “Bir gün pantolonumu giydim ve düğmem kırıldı. Farklı bir şey yapmanın zamanı geldi diye düşündüm. Tatlı olan çay ve şekerli tahıl gevreklerini tüketmemeye başladım. Bu gıda maddelerinde bu kadar şeker olduğunu tahmin etmemiştim, gerçekten şaşırdım.”
Kamuyou araştırmasına katılanların yaklaşık üçte ikisi, bir ürünle ilgili karar verirken, etikete dikkat ettiğini belirtti. ABD İlaç ve Gıda Dairesi’nin hazırladığı bir öneriye göre; üreticiler, gıdalara “beslenme gerçekleri” başlıklı bir etiket koyarak, gıdada bulunan şeker ilavesinin günlük kalori alımının ne kadarına karşılık geldiğini belirtecekler. FDA, bu uygulamanın zorunlu olacağını belirtti. ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde yaşayan 39 yaşındaki Myriah Velazco; diş hekimine yaptığı ziyarette sekiz çürük ile karşılaşınca, yılbaşından itibaren şeker tüketimine bir darbe indirmeye karar verdiğini belirtti. Velazco “Etiketlere bakmaya başladım ve kandırılmış olduğumu anladım. Şeker, yalnızca tahmin ettiğiniz gıdalarda bulunmuyor; tamamen doğal olan tahıllı çubukların bazıları, meyveli pastadan daha fazla şeker içeriyor. Etiketleri tek tek okumak gerekiyor.
KAYNAK: Reuters/Ipsos Kamuoyu Araştırması, Şubat 2016.